Hezeyan Duygu Türleri ve Özellikleri
25 Temmuz 2024

Hezeyan Duygu Türleri ve Özellikleri

Hezeyan

Hezeyan, belirli bir dönemde ve toplum içinde gerçeğe aykırı düşünceyi tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Hezeyan, delüzyon, sanrı ve paranoya terimleriyle de ifade edilmektedir. Bu durum genellikle zihinsel ya da nörolojik hastalıklarla ortaya çıksa da, belirli bir hastalıkla ilişkilendirilmemiştir. Zihinsel ve fiziksel birçok patolojik durumda ortaya çıkabilir. Psikotik bozukluklarda tanı açısından önemli bir durumdur ve özellikle şizofreni tanısında önemli bir yer tutar. Başka insanların inançlarını önemsemeden, var olan düşüncenin hatalı olduğuna dair kesin deliller olmasına rağmen ve dış gerçeklikten yanlış anlamlar çıkarmaya dayalı yanlış inançlardır. Bu inançlar, kişinin bağlı olduğu kültürün diğer bireyleri tarafından genelde kabul görmez. Kişide hezeyanların olması, kişinin psikozda olduğunu yani gerçeği test etme yetisinin bozuk olduğunu gösterir. Bu sorun genellikle 40 yaş civarında, yani geç başlangıçlı olarak yaşanır.

Hezeyan Türleri Nelerdir?

  • Tuhaf Hezeyanlar: Bu tür hezeyanlar gerçekleşmesi mümkün olmayan düşüncelerdir.
  • Tuhaf Olmayan Hezeyanlar: Bunlar yaşanması mümkün olan hezeyan türleridir. Bu tür hezeyanların, gerçek olan düşüncelerden ayırt edilebilmesi zor olabilir. Bunlar arasında sıkça oluşan hezeyanlar kötülük görme, büyüklük, kıskançlık, önemli bir kişinin kendisine âşık olması, suçluluk gibi konularla alakalıdır.

Hezeyan Özellikleri Nelerdir?

Hezeyan, bir nedenden dolayı akla ve mantığa ters gelen şeyleri söyleme, saçma sapan konuşmalar yapmakla yaşanır. Hezeyanda, hakkında yeterli bir delil bulunmayan konuyla ters olacak şekilde bir yanlış kabul söz konusudur. Hezeyanın sahibi olan kişi bu sabit fikirle uğraşır. İnsanların yaşadığı toplumların kültürel yapısına uyacak düşünceler, psikolojik açıdan hezeyan sayılmamaktadır. Örneğin, toplumda yaygın olan batıl inançlar hezeyan değildir. Hezeyan çoğu zaman şüpheyle karıştırılabilir. Bu ayrımın yapılması oldukça önemlidir. Kişinin psikiyatrik değerlendirilmesinde bir düşüncenin hezeyan olup olmadığını anlamak çok zor değildir. Bunun araştırılması gereksizdir. Kişinin akıl yürütmesi ve konuyla uğraşma şekli değerlendirildiğinde, bunun hezeyan olup olmadığı belirlenebilir. Kişide muhakeme bozukluğunun olması bir hezeyan nedenidir. Hezeyanda muhakeme bozukluğu, sebep ve sonuç ilişkisinin mantıksız kurulmasıdır. Hezeyan sahibi kişiler, düşüncelerinin doğruluğunu ispatlamak, kendilerini hayallerindeki düşmanlardan korumak veya haklarını elde edebilmek için yoğun bir çaba sarf ederler. Yaşamları bu hezeyan çerçevesinde döner. Akıl hastası olan kişide kötülük görme hezeyanı varsa, bu kişi gerçekten birisinden kötülük görse bu kişinin muhakemesinin doğru olduğunu göstermez. Bu kişinin aynı zamanda bu hezeyan dışındaki düşünceleri normal olabilir. Yani her söylediği saçma olmayabilir.

Psikiyatrik Hastalıklarda Hezeyan

Psikiyatrik rahatsızlıklarda büyüklük hezeyanları oluşabilir. Bu rahatsızlıklar arasında şizofreni, mani ve hezeyanlı bozukluk bulunmaktadır. Mani ve şizofreni hastası kişiler birbirinden kolayca ayırt edilebilir. Mani hastası kişiler oldukça hızlı hareket eder ve konuşurlar. Bu kişiler konudan konuya atlarlar. Düzenli bir tedaviyle normal yaşamlarına dönüş yapabilirler. Şizofreni rahatsızlığında ise hastada düşünce bozuklukları vardır. Hezeyanların çok fazla türü bir arada bulunabilir. Fakat hastalar hezeyanları için bir açıklamada bulunamazlar. Düşüncelerinde ve konuşmalarında bir anlaşılmazlık ve karışıklık vardır. Garip davranışlar ve konuşmalar yaparlar. Hezeyanlar, bu rahatsızlığın tanısı için oldukça önemlidir. Hezeyanlı bozukluk ise bir akıl hastalığı olarak kişinin muhakeme bozukluğu yaşamasıdır. Toplumda kendisini kurtarıcı gibi sıfatlarla gösteren kişiler, eğer dolandırıcı niyetleri yoksa, hezeyanlı bozukluk hastalarıdır. Burada şizofreniden farklı olarak tek bir hezeyan söz konusudur. Bu hastalar dışarıdan normal görünürler. Yaptıkları açıklamalar herkese mantıklı gelebilir.

Hezeyanlı Kişilerin Çevresine Etkileri Nelerdir?

Hezeyanları olan kişiler, çevresindeki bazı kişileri etkileyerek, hezeyanlarına ortak edebilirler. Bu kişiler hezeyanla ilgili akıl yürütürler fakat akıl hastası değillerdir. Sadece bu konuda etki altında kalmışlardır. Bu kişiler, hezeyanı olan kişiden uzaklaştığında düşünce tarzları değişir, tedavi edilmeseler bile düzelirler. Bu, paylaşılmış hezeyan olarak tanımlanır. Hezeyanı olan kişilerin çevresinde ona inanan grupların olması halinde, bu kişileri hezeyanlarının doğrultusunda yönlendirebilirler ve inançlarına aykırı fikirler ileri sürebilirler.

Hezeyanlı Bir Hastalığın Ortaya Çıkmasını Sağlayan Sosyal Etkenler Nelerdir?

Bu etkenler arasında şüphe ve güvensizliği artıran durumlar, düşmanlık ve kıskançlığı artıran etkenler, sosyal izolasyon, kişinin kendine güvenini azaltıcı etkenler, kötü muamele beklentisi, kişilerin kendi hatalarını ve eksikliklerini başkalarında görmesine neden olan etkenler hezeyanlı hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bu etkenler, kişilerin tahammül sınırını aştığında, kişilerde içe kapanma ve işlerin yanlış gittiğini düşünme eğilimi artar. Kendince sorun için açıklama aramaya başlarlar. Bu süreçte hezeyan kristalize olur ve her şey hezeyanla birlikte anlam kazanmaya başlar. Kişi sürekli olarak hezeyanla uğraşır.

Hezeyanlı Kişilerin Özellikleri Nelerdir?

Hezeyanlı kişiler, insan ilişkilerinde güvensizlik yaşarlar. Bunun nedenleri arasında yetiştikleri aile ortamının düşmanca olması, babalarının soğuk ve sadist olması, annelerinin kontrolcü olması yer alır. Bu kişilerin savunma mekanizmaları tersine davranma, inkâr etme ve yansıtmadır. Hezeyanlı kişiler, kendilerini rahatsız eden duyguları inkâr ederek, acı veren gerçeklerden kaçarlar. Kendilerini anlamayan ve kendilerine karşı olan bir dünyada yaşadıklarını düşünürler. Temel mekanizmaları olan yansıtmayla, kötülükleri çevresine yansıtırlar.

Hezeyanlı Kişilerin Tedavisi Nasıl Olur?

Bu hastalar için en etkili tedavi yöntemi antipsikotik ilaç tedavisidir. Ancak bu kişiler hasta olduklarını kabul etmedikleri için, genellikle bu tedaviyi istemezler. Kendilerine uygulanacak ilaç tedavisini hezeyanları içinde açıklarlar. Hasta ve doktor arasındaki ilişki son derece önemlidir. Kişilerin hezeyanlarını sorgulayarak değiştirmeye çalışmak, fazla yarar sağlamaz. Bunu saldırgan bir tutum olarak algılarlar. Hastanın yanındaymış gibi yaklaşarak, hezeyanları değiştirmek istemek de yanlış bir tutumdur. Ancak kişinin yaşadığı sıkıntılar üzerinde konuşarak iletişim kurmaya çalışmak faydalı olabilir.

Sizden Gelen Sorular / Yorumlar

İlk soruyu siz sormak istermisiniz?

Soru Sor / Yorum Yap

şifre

Çok Okunanlar

Empati Kurmak Nedir?

Empati Kurmak Nedir?

Haber Bülteni

Popüler İçerik

Dinleme Türleri Nelerdir?

Dinleme Türleri Nelerdir?

30 Yaş Sendromu Belirtileri ve Tedavisi

30 Yaş Sendromu Belirtileri ve Tedavisi

Epilepsi Belirtileri ve Tedavisi

Epilepsi Belirtileri ve Tedavisi

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Belirtileri ve Tedavisi

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Belirtileri ve Tedavisi

Obsesif Ne Demek

Obsesif Ne Demek

Güncel

Konversiyon Belirtileri ve Tedavisi

Konversiyon Belirtileri ve Tedavisi

Güncel

Örgütsel Bağlılık

Örgütsel Bağlılık