Şizofreni Şizofreni, beynin kimyasal iletiminde yaşanan bozukluklar sonucu ortaya çıkan ve belirli farklılıklar ile kendini gösteren ciddi bir ruhsal hastalıktır. Hastalık aktif ve pasif dönemler olarak iki farklı aşamada seyreder. Şizofreni tedavi edilebilir bir hastalık olmasına rağmen, uygulanan tedaviler genellikle hastalığı tamamen iyileştirmeyebilir. Bu durum, hastaların yaşam kalitesini ve çevreleriyle olan ilişkilerini zorlaştırabilir. Şizofreni, ruhsal bozukluklar arasında önemli bir yer tutar. Şizofreni Yaygınlığı Şizofreni, toplumda yaygın bir şekilde görülmektedir. Hastalık genellikle 15-25 yaş aralığında ortaya çıkar. Şizofreni ne kadar erken başlarsa, oluşturduğu hasar da o kadar büyük olabilir. Bu durumda kişinin yaşam kalitesi daha da düşebilir. Toplumda şizofreninin bir tür bunama hastalığı olduğu düşünülse de, bu kesinlikle doğru değildir. Şizofreni Neden Olur? Şizofreni, birden çok faktöre bağlı olarak gelişebilir. Beyinde bulunan sinir hücreleri birbirleriyle iletişim halindedir. Bu iletişim sinir hücrelerinin uç kısımlarındaki kimyasal maddelerin salgılanmasıyla sağlanır. Dopamin gibi kimyasal maddelerin etkisiyle gerçekleşen bu iletişimde oluşan herhangi bir hasar, şizofreni belirtilerine yol açabilir. Bu bozukluk, kişide halüsinasyonlar, konuşma güçlüğü ve davranış bozuklukları şeklinde ortaya çıkabilir. Şizofreniye neden olan diğer bir faktör ise genetik yatkınlıktır. Yapılan araştırmalara göre, şizofreni hastalarının yaklaşık %10'u, kan bağı olan yakın akrabalarında da bu hastalığı taşımaktadır. Anne ya da babasında şizofreni bulunan çocukların %10 şizofreni geliştirme olasılığı vardır. Şizofreni Belirtileri Nelerdir? Şizofreni hastalarının dünyaya bakış açıları diğer insanlardan farklıdır. Hastalar, olmayan sesler duyar ve olmayan şeyler üzerine hayaller kurarlar. Bu durumda dış dünya onlar için oldukça karmaşık ve anlaşılmaz hale gelir. Şizofreni hastalarında korku, kaygı, sinir ve aşırı heyecan gözlemlenebilir. Bu tür duygular nedeniyle anormal davranışlarda bulunabilirler. Şizofreni bazen aniden ortaya çıkabileceği gibi, bazen de yavaş yavaş ve sinsi bir şekilde ilerleyebilir ve bazı belirtiler açığa çıkabilir.
Bu belirtilerin hepsi aynı kişide aynı anda görülmeyebilir. Ayrıca, her hasta için ortaya çıkacak belirtiler farklılık göstermektedir. Ancak hastalığın ilerlediği dönemlerde belirtiler genellikle benzerlik gösterir. Bu tür belirtiler ortaya çıktığında doktora başvurarak gerekli önlemlerin alınması hasta açısından önemlidir. Uygulanan tedaviler ile bazı belirtiler hafiflese de, tamamen ortadan kalkmayabilir. Hastaların sürekli kontrol altında tutulması gereklidir çünkü belirtiler artabilir veya azalabilir. Kendi kendine konuşmak, sesler duymak, halsizlik ve bitkin ruh hali gibi belirtiler hastalığın ilerlemiş boyutunda görülebilir. Şizofreni Tedavisi Nasıl Yapılır? Şizofreni tedavisinde ilaçlar ve psikoterapiler uygulanmaktadır. Tedavi için reçete edilen ilaçlar antipsikotik ilaçlardır. Hastalığı atlatabilmek için bu ilaçların uzun yıllar kullanılması gerekir. Kullanılan ilaçlar hastalığı tamamen iyileştiremez ancak şikayetleri azaltır ve hastanın yaşam kalitesini yükseltir. Ayrıca hastalığın tekrar nüksetmesini önler. Atipik antipsikotikler de şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçlar arasındadır. Ancak bu tür ilaçlar kanda bulunan beyaz hücrelerin miktarını aniden düşürebilir. Bu ilaçların doktor gözetiminde ve düzenli bir şekilde kullanılması gereklidir. İlaçların dozları, hastalarda oluşan belirtilerin şiddetine göre farklılık gösterebilir. Hangi ilacın kullanılacağına deneme yanılma yöntemi ile karar verilir. Uygulanan bu ilaç tedavisi nedeniyle belirtilerde azalma yaşanır, ancak belirtiler tamamen ortadan kalkmaz. Bazı vakalarda herhangi bir iyileşme görülmeyebilir. Bu tür ilaçlar hastaların duyduğu sesleri ve gördüğü hayalleri ortadan kaldırmak amacıyla kullanılır ve bağımlılığa neden olmaz. Şizofreni hastalığı ileri boyutlarda ise ilaç dozları artırılarak kullanılır. Düzenli aralıklarla doktor kontrolü sağlanmalı ve hasta gözetim altında tutulmalıdır. Şizofreni hastalığı için kullanılan bir diğer tedavi yöntemi ise Elektro Konvulsif Terapi (EKT) olarak bilinir. Bu yöntem tam olarak kanıtlanmamış olsa da, beynin bozulan dengesini tekrar kurmayı amaçlar. Psikoterapiler ise hastaların ortaya çıkan belirtiler ile baş edebilmesi için gereklidir. Terapilerin amacı, hastaların çevreleri ile iletişimini artırmaktır. |