Şiddet Şiddet, içgüdüsel olarak can güvenliğini tehdit eden unsurlara karşı savunma amacıyla ya da üstünlük, saygınlık kazanmak ve istediğini yaptırmak amacıyla uygulanan, temelde fiziksel veya zihinsel zarar verme amacı güden psikoloji temelli bir davranış biçimidir. Kişiye veya bir gruba, topluma, kurum ve kuruluşlara hatta bitki, hayvan gibi diğer canlılara karşı sergilenen, onların hak ve hürriyetlerini kısıtlayan, can güvenliğini tehdit eden, sürekli veya geçici süreyle uygulanan fiziksel, psikolojik, sözle veya hareketle gerçekleştirilen davranış şekillerinin tümü şiddet olarak tanımlanabilir. Şiddet Türleri Şiddete gerek bireysel gerek toplumsal ve diğer açılardan birçok örnek verilebilir. Örneğin, birlikte olan bir çiftten birinin diğerine zarar verme amacıyla sözlü hakaret veya fiziksel baskı uygulaması bireysel şiddete verilebilecek örneklerden sadece biridir. Bir grup arkadaşın aralarında çıkan tartışma sonucu birbirlerini çeşitli yöntemlerle yaralamaları ise kitlesel veya grup şiddeti olarak adlandırılabilir. Ülkelerin kendi içlerinde veya diğer ülkelerle aralarında çıkan çatışmalar, savaşlar ise şiddetin farklı bir boyutudur. Şiddet sadece insana uygulanmadığı gibi doğaya, hayvanlara da yansıtılabilen bir durumdur. Bir ağacın kesilmesi veya çevre kirliliğinden kaynaklı bitki örtüsünün zarar görmesi gibi durumlar doğaya uygulanabilecek şiddet şekilleri içindeyken, bir hayvanı cezalandırmak, hırpalamak, aç bırakmak gibi yöntemler de hayvanlara uygulanan şiddet biçimlerindendir. Şiddetin Nedenleri Erkeklerde ve ilkel toplumlarda daha sık rastlanan şiddetin nedenleri tam olarak çözülemese de sosyolojik, ekonomik, kültürel ve biyolojik olarak pek çok farklı grup altında incelenebilir. Hayatta kalmak, üstünlük kurmak, sevgi ya da saygı kazanmak gibi nedenlerden dolayı şiddete başvurulabileceği gibi tamamen kişisel tatmin için de şiddete yönelme durumu söz konusu olabilir. Örneğin, cinsel hazza dayalı veya cinsel hazdan bağımsız olarak şiddet uygulamaktan, karşı tarafa zarar vermekten hoşlanma, zevk alma durumu psikolojide sadizm olarak geçmektedir ve ismini hayatı boyunca adı şiddetle yan yana anılmış olan Marquis de Sade'dan almıştır. Tamamen farklı ve karşıt olarak şiddet uygulanmasından haz alma durumu ise mazoşizm olarak adlandırılır ve ismi Leopold von Sacher Masoch'dan gelmektedir. Şiddetin Sonuçları ve Önlemleri Ne şekilde olursa olsun şiddeti bir çözüm yolu olarak görmek, şiddet uygulamaktan veya şiddet uygulanmasından haz almak önlem alınmadığı takdirde ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Şiddete eğilimi olan kişilerde uzmanlar tarafından uygulanabilecek terapi, sakinleştirici ve benzeri tedavi yöntemleri işe yaramadığı takdirde kişinin dönemsel veya ömür boyu gözetim altında tutulması gerekebilir. Şiddetle Mücadele Yolları Şiddetle mücadelede şu yollar izlenebilir:
Şiddet, sadece bireylerin değil, toplumların da huzur ve refahını tehdit eden ciddi bir sorundur. Bu nedenle, şiddetin kökenine inmek ve çeşitli açılardan ele alarak çözüm yolları üretmek büyük önem taşımaktadır. |
Reyan
12 Temmuz 2024 CumaŞiddetin farklı türleri arasında en yaygın olanlarından biri olan bireysel şiddeti neden bu kadar sık yaşıyoruz? Bir çiftin arasında sözlü hakaret veya fiziksel baskının bu kadar yaygın olmasının arkasında yatan sebepler nelerdir?
Cevap yazAdmin
12 Temmuz 2024 CumaMerhaba Reyan,
Bireysel şiddetin bu kadar sık yaşanmasının birçok farklı sebebi olabilir. Öncelikle, toplumsal normlar ve kültürel yapılar, bireylerin şiddet davranışlarını normalleştirebilir. Özellikle ataerkil toplumlarda, erkeklerin güç ve kontrol sahibi olma arzusunun bir sonucu olarak kadınlara yönelik şiddet daha sık görülebilir. Ayrıca, ekonomik sıkıntılar, işsizlik, stres ve psikolojik sorunlar da bireyler arasında şiddete başvurma oranını artırabilir.
Bir çiftin arasında sözlü hakaret veya fiziksel baskının yaygın olmasının sebeplerinden biri de iletişim eksikliği ve sorun çözme becerilerinin yetersizliğidir. Eğer bireyler, problemlerini sağlıklı bir şekilde ifade edemiyorsa, öfke ve hayal kırıklığı şiddet olarak ortaya çıkabilir.
Ayrıca, çocukluk döneminde şiddete maruz kalmış veya şiddete tanık olmuş bireylerin, yetişkinliklerinde de şiddet davranışları göstermeleri daha olasıdır. Bu nedenle, şiddetin önlenmesi için erken yaşta eğitim ve farkındalık çalışmalarının önemli olduğunu söyleyebiliriz.
Sevgiler,