Kontrolü kaybetme korkusu, hızlanan kalp atışları ve aşırı kaygıyla yaşanan panik atak belirtileri arasında yer alır. Bu belirtiler terleme, nefes darlığı çekme, karıncalanma, göğüste sıkışma gibi etkilerle birlikte yaşanabilir. Bunlar kişiyi acil servise kadar götürecek şekilde yoğun yaşanır. Genellikle kalp krizi belirtileriyle karıştırılabilir. Kişi kendini ölüyormuş gibi hisseder ve korku içinde olur. İnsanlar bunu yaşamları boyunca birkaç defa yaşayabilir. Kişiyi strese sokan etken ortadan kalktığında, hissedilen ataklar ortadan kalkar. Panik atakların sıklaşması halinde bu durum panik bozukluk olarak tanımlanır. Bu profesyonel olarak tedavi edilmesi gereken bir sorundur.

Panik atak, kişilerin ruhsal olarak başlayan ve fiziksel etkilerle devam eden bir sorundur. Başlangıçta ani ve sebepsiz yoğun kaygıyla başlayan sorun, yaşamda karşılaşılan stresli olayların etkisiyle tetiklenir. Bu kaygının ortaya çıkacağı zaman belli değildir. Uykuda, araç kullanırken, televizyon seyrederken gibi farklı zamanlarda yaşanabilir. Ataklarda yoğun kaygıya fiziksel etkiler eşlik eder. Nefes alışverişi hızlanır, kalp atışları hızlanır, baş dönmesi ve göz kararması yaşanır. Kişiyi ölüm korkusu sarar. Bu ataklar genellikle 10 dakikadan daha az devam eder. Fakat belirtiler daha uzun sürede geçer. Bu süre daha fazla sürmeye devam ederse, yaşama engel olacak şekilde artarsa panik bozukluk şeklinde yaşanır.

Panik atak belirtileri arasında şunlar yer alır:

İnsanların kaygı ve panik duygusunu belli oranlarda yaşaması doğal olarak kabul edilmektedir. Bu, insanın yaşama tutunması için içgüdüsel bir davranıştır. Ancak bu oranlar yükseldikçe zincir bozulmakta ve yaşanan korku sürekli hale gelerek, kişinin yaşamını kontrol altına almaya başlar. Panik atakların neden yaşandığı, niçin ortaya çıktığı konusunda herhangi somut bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak bazı kişilerin biyolojik olarak buna yatkın olduğu bilinmektedir. Yaşamda çocuk sahibi olma, evlenme gibi etkenler panik atakların yaşanmasını tetiklemektedir. Bunların dışında bazı hastalıklar ve durumlar bu atakların yaşanmasına neden olabilir. Bunlar arasında:

Atakların etkisini hafifletmek için bazı teknikler kullanılabilir. Bunların içinde en etkili olanının nefes alışverişine yoğunlaşmak olduğu belirtilmektedir. Vücuda daha fazla oksijen alma ve derin nefesler almaya çalışılmalıdır. Kaygının arttığını hisseden kişiler düşüncelerini dağıtacak başka şeylerle uğraşmaya çalışmalıdır. Düşünceleri değiştirme ya da durdurma yolları denenmelidir.

Kontrolü kaybetme korkusuyla başa çıkmak için bazı stratejiler geliştirmek mümkündür. İşte bazı öneriler:

Kontrolü kaybetme korkusu, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen bir durumdur. Ancak, bu korkuyla başa çıkmak için çeşitli stratejiler ve teknikler mevcuttur. Profesyonel yardım almak ve sağlıklı yaşam tarzını benimsemek, bu korkunun üstesinden gelmek için önemli adımlardır.