Dikkat dağınıklığı, öğrenilen bilgilerin kısa sürede unutulmasını, gerektiğinde hatırlanamamasını ve bilgilerin hafızadan çıkarılamaması durumunu içerir. Hatırlama ve hafızaya alınan bilgilere erişim, bazı stratejiler gerektirir. Bazı insanlar farkında olmadan hafıza teknikleri kullanarak bilgileri kolayca hatırlayabilirken, diğerleri bu teknikleri bilmedikleri veya kullanamadıkları için zorluk yaşarlar. Bu tekniklerin uygun yer ve zamanda kullanılması önemlidir. Ayrıca dikkat dağınıklığı yaşamamak için bireylerin algılarının bozulmamış olması gereklidir. Algı bozukluğu durumunda dikkat dağınıklığı kendiliğinden gelişebilir. Bu nedenle, çocuklar ve gençlerde öncelikle algıların bozulmamış olduğuna dikkat edilmelidir. Eğer algılarda bir sorun yoksa, yapılan egzersizlerle dikkat toparlanmalıdır.

Bireyler, unutmak istemedikleri şeylere dikkat kesilmelidir. Anlık hafıza süresi yaklaşık olarak 30 saniyedir. İlk duyulan bilgi bu sürede hafızaya kaydedilir ve buradan uzun süreli hafızaya aktarılır. Bu yüzden bilginin hafızaya alınması için ayrıntılarına inilmeli ve şifrelenmelidir. Bilgiyi tekrar etmek, bunun en sağlıklı yoludur. Bilginin mantığını ayrıntılı şekilde öğrenip tekrar etmek, geri dönüşlerde daha faydalı olur. Ayrıca not almak da yararlıdır. Aşina olunmayan bilgilerle karşılaşıldığında, bu bilgiyi öğrenmek için daha fazla zaman ayırmalısınız. Bu bilgileri geçmiş bilgilerle bağdaştırarak geri çağrışımlarını artırabilirsiniz.

Dikkat dağınıklığı bebeklik döneminden başlayarak, erişkinlik dönemine kadar devam edebilir. Dikkat dağınıklığının çocuğun zekâ seviyesiyle doğrudan bir ilgisi yoktur. Yüksek zekâ seviyesine sahip çocuklar bile dikkat dağınıklığı nedeniyle derslerinde başarısız olabilirler. Bu sorun, kişide çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Ancak bu belirtilerin varlığı, kişinin dikkat dağınıklığı yaşadığını kesin olarak göstermez. Bu belirtilerin hangi sıklıkta ve hangi alanda yaşandığı da önemlidir.