Etnometodoloji Etnometodoloji, California Üniversitesi öğretim üyesi Harold Garfinkel tarafından 1960'lı yıllarda geliştirilen ve günlük yaşamdaki sosyal ilişkilerin analizine yönelik yeni bakış açıları sunan bir teoridir. Bu terim, herhangi bir sosyal oluşumun üyelerinin eylemlerinde görünen metot anlamına gelmektedir. Uzman görüşlerine göre, sosyal aktörler yaptıkları eylemlerin bilincindedir, yani insanlar neyi nasıl yaptıklarını iyi bilirler. Faaliyetlerinin, yani metodun, sahibidirler. Kişilerin içsel bilgi ve metotla yaptıkları eylemlerin hepsi sosyal realiteyi oluşturmaktadır. Etnometodoloji, insanların sahip olduğu içsel bilgi ve metotla yaptıkları eylemleri bilimsel açıdan incelemeyi amaçlar. Toplumun üyelerinin sağduyulu faaliyetlerini konu ederek, günlük yaşamın örtülü kurallarını ve doğasını su üstüne çıkarmayı hedefler. Kabul edilen sosyoloji anlayışına göre dikkat çeken bu teori, sosyoloji bilgisiyle bunun gerçeği ne kadar yansıttığını tarafsızlık ilkesi doğrultusunda sorgular. Bu alanda çalışan uzmanlar, günlük yaşamdaki yüz yüze ilişkilerin analizinde yoğunlaşmakta ve bunu insanların bakış açısıyla açıklar. Burada dil önemli bir unsurdur. Bu akımın kurucusu ve önemli bir temsilcisi olan Harold Garfinkel, öğrencilerle yaptığı diyaloglarda bu metodun gerekliliğini ve işlevselliğini ortaya koyar. Bu akım, gündelik yaşamı ve bireysel olanı araştırma nesnesi haline getirmiştir. Dışarıdaki insanın gündelik yaşamına dikkat çeken değişik yaklaşımlar ortaya atılmıştır. Toplumsal var oluşumu organize etmek için, yaptığımızın doğru bir açıklamasını sunma olanağına sahip olduğumuz iddia edilmiştir. Etnometodolojinin Temel Düşünceleri
Etnometodoloji Alanına Yöneltilen Eleştiriler
Ekstra Bilgiler Etnometodoloji, mikro-sosyolojik bir yaklaşım olarak kabul edilir ve sosyal bilimler literatüründe önemli bir yer tutar. Bu yaklaşım, günlük yaşamın incelenmesinde etnografik yöntemler ve katılımcı gözlem gibi nitel araştırma tekniklerini kullanır. Harold Garfinkel, çalışmalarında özellikle "kırma deneyleri" (breaching experiments) adı verilen yöntemlerle gündelik yaşamın normlarını ve kurallarını açığa çıkarmayı amaçlamıştır. Bu deneyler, insanların alışılmış sosyal düzenlerine müdahale ederek, bu düzenlerin nasıl işlediğini ve bireylerin bu düzenlere nasıl tepki verdiğini gözlemlemeyi amaçlar. Garfinkel'in çalışmaları, sosyolojideki yapı-fonksiyonelci yaklaşımlara ve makro-sosyolojik teorilere bir alternatif sunar ve bireylerin gündelik yaşamlarını nasıl anlamlandırdıklarını ve yapılandırdıklarını derinlemesine inceler. |
Vassale
10 Ağustos 2024 CumartesiEtnometodolojiyi duyduğumda, bu teorinin günlük yaşamı ve sosyal ilişkileri analiz etme biçimini nasıl dönüştürdüğünü düşündüm. Harold Garfinkel'in bu yaklaşımı, insanların kendi eylemlerinin bilincinde olduklarını savunarak, sosyal gerçekliğin nasıl inşa edildiğine dair derin bir anlayış sunuyor. Özellikle, bireylerin etkileşimleriyle oluşan sosyal olguların, dış dünya tarafından değil, daha çok içsel bilgi ve yöntemlerle şekillendiği fikri bana ilginç geldi. Bu bağlamda, etnometodolojinin dilin anlaşılabilirliği ve somut durumlarla bağlantılı olarak nasıl bir rol oynadığı da aklımı kurcalıyor. Dilin gösterge olarak kabul edilmesi, bireylerin sosyal etkileşimlerinde ne denli önemli bir unsur olduğunu kanıtlıyor. Ancak, bu teorinin sadece tasvirlerle yetinmesi ve büyük teoriler geliştiremiyor olması, eleştirilen bir nokta. Gerçekten de, toplumsal yapılar ve bireylerin davranışları üzerindeki siyasi ve sosyal farklılıkların etkilerini yeterince irdeleyebilmişler mi? Kırma deneyleri ile gündelik yaşamın normlarını sorgulamak çok etkileyici, ama bu deneylerin sonuçları ne kadar geniş bir perspektife yayılabiliyor? Etnometodoloji, bireylerin yaşamlarına verdikleri anlamlarda bir derinlik sağlasa da, yaşamın zorlukları gibi etkenleri göz ardı etmesi, onun uygulamalarına dair sorgulayıcı bir bakış açısı oluşturuyor. Bu noktada, etnometodolojinin günlük yaşamı anlamlandırma çabası, gerçekten de sosyal bilimler literatüründe ne derece bir yenilik sunuyor?
Cevap yazAdmin
10 Ağustos 2024 CumartesiSayın Vassale,
Etnometodoloji ve Günlük Yaşam
Etnometodoloji, sosyal etkileşimlerin ve bireylerin anlamlandırma süreçlerinin incelenmesi açısından gerçekten de önemli bir perspektif sunuyor. Harold Garfinkel'in bu alandaki çalışmaları, insanların kendi eylemlerinin bilincinde olmalarının, sosyal gerçekliğin inşasında nasıl bir rol oynadığını anlamamıza yardımcı oluyor. Bu bağlamda, bireylerin etkileşimleriyle oluşturduğu sosyal olguların, dış dünyadan ziyade içsel bilgi ve yöntemlerle şekillendiği fikri oldukça düşündürücü.
Dilin Rolü ve Anlaşılabilirlik
Dilin, bireylerin sosyal etkileşimlerinde kritik bir unsur olduğunu vurgulamanız da önemli. Etnometodoloji, dil ve gösterge ilişkisini inceleyerek, sosyal normların nasıl belirlendiğini ve bireylerin bu normlar karşısında nasıl hareket ettiğini anlamaya çalışıyor. Ancak, dilin ötesinde toplumsal yapıların ve birey davranışlarının üzerindeki politik ve sosyal farklılıkların etkilerini yeterince irdeleyip irdeleyemediği kuşkusuz eleştirel bir tartışma konusu.
Kırma Deneyleri ve Geniş Perspektif
Kırma deneyleri ile normların sorgulanması, etnometodolojinin önemli bir yönü. Ancak bu deneylerin sonuçlarının ne kadar geniş bir perspektife yayılabileceği, uygulamanın sınırlarını ortaya koyuyor. Etnometodolojinin sunduğu derinlik, sosyal yaşamın karmaşıklığını tam anlamıyla yansıtmayabilir. Bu noktada, yaşamın zorlukları ve bireylerin karşılaştığı sosyal bağlamlar gibi etkenlerin göz ardı edilmesi, eleştirel bir bakış açısı geliştirmeyi gerektiriyor.
Sonuç ve Yenilik
Sonuç olarak, etnometodolojinin sosyal bilimler literatüründe sunduğu yenilik, bireylerin anlamlandırma süreçlerini ön plana çıkarmasıdır. Ancak, bu yaklaşımın toplumsal yapılar üzerindeki etkileri ve yaşam zorluklarıyla ilişkisi üzerine daha fazla düşünmek ve tartışmak, bu teorinin potansiyelini ve sınırlılıklarını daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır.
Saygılarımla.