Aldatılma Korkusu Aldatılma korkusu, insanlarda derinlerde yatan değersizlik duygusundan kaynaklanabilir. Başlangıçta birey, kendisini fazla önemseyerek, nasıl aldatılabileceğini düşünse de, aslında bu düşüncenin temelinde kendisini yeterince değerli bulmaması yatmaktadır. Aldatılma korkusu, kişinin birey olma aşamasında yaşaması gereken önemli bir eşiğin temsilcisidir. Birey olma, kişinin kendisini daha yüksek bir seviyeye taşıma sürecidir. Bu aşamada, kişi başkalarının varlığını kabul etme sürecine girer. Bu eşik geçilmediğinde, kişinin kendilik bilgisi oluşmaz ve aldatılma korkusu ortaya çıkar. Bu duygu normal gibi görünse de, bireyler genellikle bunu farkında olmadan yaşarlar. Birey olma süreciyle birlikte bu duyguyu fark etmek, aldatılma korkusunun belirgin hale gelmesine neden olur. Hayatta birey olamayanların sergilediği bu duygu, birçok cezai şartın konulmasına sebep olmuştur. Bu şartlar, kişileri gerçekle yüzleştirme amacı taşır. Aldatılma kavramı, yaşamın tüm alanlarında yaşanmış olsa da, ilk akla gelen konu genellikle kadın ve erkek ilişkilerinde meydana gelen aldatma olaylarıdır. İnsanlar, yaşamlarındaki en büyük eğitimi ikili ilişkilerden almış olsalar bile, aile içindeki ilişkiler, iş yerindeki amir-memur ilişkisi gibi ilişkilerin yerine, eş ya da sevgili konumundaki ikili ilişkilerde aldatılma korkusu ön planda olur. Eşler ve sevgililer arasında "beni aldatıyorsa" düşüncesi hakim olduğunda, bu düşünceyi destekleyecek bazı ipuçlarının varlığından ve karşısındaki kişiden yeterli ilgi görmediklerinden bahsederler. Eşler, karşılarındaki kişinin tüm ilgisine talip olduklarından, aldatılma korkusu daha yoğun yaşanır. Sadece fiziksel olarak bir arada oldukları zamanları değil, karşısındaki kişinin tüm zamanını ele geçirmek isterler. Aslında ilgi, sevgiyle eşdeğer konumdadır. Kişiler aile içinde zorunlu olarak sevgiyi yaşarken, dışarıda sevgiyi yaşayacakları ortamları nadiren bulurlar. Kimseden kendilerini zorla sevmelerini isteyemezler. Aldatılma Korkusu Kimleri Daha Fazla Etkiler? Aldatılma korkusu, genellikle kadınlar arasında daha yaygındır. Bu durumun böyle olmasının çeşitli nedenleri vardır. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte sanal arkadaşlıkların artması, eşlerin birbirlerini sürekli olarak sorgulaması, erkeklerin kolayca çapkınlık yapabilmesinin yolunu açmıştır. Kadınlar, eşlerinin kendilerini aldattığını anlamak için bazı yollar bulmaya çalışırlar. Bu şüphe aşırıya kaçmadan gösterildiğinde, aldatma sinyalleri daha rahat anlaşılabilir. Kadınları bu düşüncelere iten en önemli etkenlerden biri, toplumun içine yerleşmiş olan medya araçlarıdır. İnsanların ilgisini çekecek aldatılma senaryoları hazırlanarak, eşlerin bunu kendi ilişkilerine uyarlamaları sağlanmaktadır. Senaryolarda yaşanan aldatılma öykülerini, kadınlar kendi ilişkileri içinde yaşamaya başlarlar. Bu durumda, kadınlar bunu bir paranoya haline getirebilirler. Kadınlar, ilişkilerde üzerlerine daha fazla sorumluluk yüklendiğinde, aynı şekilde bu durum kaygılara ve endişelere dönüşür. Aldatılma korkusuyla birlikte ilişkisini sorgulayan, muhakeme yapan ve sürekli düşünen kadın, terk edilme ve sevgiyi bulamama sorununu yaşar. Geçmişinde ailesinde veya çevresinde yaşadığı kötü deneyimleri kendi yaşamında sorgulamaya başlar. Bu durumda, eşine karşı güvensizlik sorunu yaşamaya başlar. Evliliğin sağlam temellere kurulmaması, aradaki güvenin sağlanmaması aldatılma korkusunun yaşanmasına neden olur. Kadınların yaşamak zorunda olduğu hamilelik sürecinde, bebeklerini daha fazla düşünmeleri, cinsellikten uzaklaşmaları, eşlerine karşı aldatılma korkusu içinde olmalarına sebep olabilir. Bu korkuyla yaşayan kadınlar, eşlerini her açıdan sorgulayarak, kendilerini aldattıklarını doğrulamaya çalışırlar. Bu duygu zaman içinde bedeni ve ruhu saran bir paranoya olarak yaşanmaya başlar. Bu aşamada, aldatılma korkusu her iki eşe zarar vermeye başlar. Bu eşlerin psikolojik açıdan destek alarak, ilişkilerini yıpratan aldatılma korkusundan kurtulmaları gerekir. Aldatılma Korkusu Karşısında Ne Yapılmalıdır? Bu duyguyu yaşayan kişilerin her şeyden önce kendilerine güvenmeyi öğrenmeleri gerekir. Eşlerine şüpheyle yaklaşmayı bırakmaları, tedirgin olmamaları ve bu yersiz düşüncelerden ötürü eşlerini kırmamaları önemlidir. Kendilerine farklı uğraşlar bularak, düşüncelerini dağıtmaları gerekir. Kendilerini bu duyguya iten sebepleri, neden böyle düşündüklerini gerçekçi olarak ele almaları gerekir. Eğer geçmişte yaşanan bazı olaylar nedeniyle bunu yaşıyorlarsa, mutlaka profesyonel destek almaları yararlı olacaktır. |
Ezo
16 Mayıs 2024 PerşembeAktarılma belgelerle ispatlanmış ve birliktelik devam ediyor ve güven olmadıgından aldatılma korkusu devam ediyor ne yapıalabılır
Cevap yazAdmin
16 Mayıs 2024 PerşembeSevgili Ezo,
Bu tür durumlarda iletişim çok önemlidir. Partnerinle açık ve dürüst bir şekilde konuşarak hislerini ve düşüncelerini paylaşmalısın. Birlikte güven inşa etmek için çaba göstermelisiniz. Ayrıca, gerekirse bir ilişki danışmanından veya terapistten yardım almayı düşünebilirsiniz. Güven yeniden kazanılabilir, ancak zaman alabilir ve her iki tarafın da istekli olması gerekir.